Dünyaya yeniden gelebilseydim her şeye verilecek bir cevabı olan insanlardan olmayı dilerdim. Karşıdakinin ne hissettiğine hiç aldırış etmeden içindeki pislikleri dökebilen, zerre pişmanlık duymayan, ağzına geleni direkt söyleyen ve buna sebep olarak da içinin ve dışının bir olduğunu gösteren insanlardan olmayı dilerdim.
Empati denen şeyin varlığını bile bilmek istemezdim. Onsuz da yaşanabildiğini görüyorum çünkü. Onsuz yaşayan ama dile pelesenk olmuş "Anlıyorum"larla bu -sözde- eksikliği gidermeye çalışan insanlar görüyorum. Ve ne yazık ki ben o insanları da "anlıyorum". Anlamak istemediğim halde hem de... Hayatımda böylesine anlayışsız olmayı dilememiştim hiç. Birkaç gün öncesine kadar empatinin okullarda ders olarak okutulması gerektiğini savunuyordum oysa.
Kalp kırmaktan korkmayanlardan olmayı dilerdim ya da. Hazır cevap olamamanın tek sebebi budur belki? İki düşünüp bir konuşmaya çalışırken hazır cevap olabilir mi kişi? Söyleyemediklerini pişmanlıklarına ekleyerek keşkelerle yaşayan biri?..
Kırdığımız yerden kırılacağız elbet. En güçlü zırhlarımız ve kuşandığımız silahlarımızla hiç ummadıkları yerden açtığımız derin yaraları iyileşmeyecekse birilerinin ve seslerindeki titreme, gözlerinden aka(maya)n damlalar nedeniyle zafer kazanmış edasıyla hareket edeceksek yine varsın biz zaferin keyfini sürelim bir süre daha. Kırdığımız kadar kırılırız nasıl olsa...
Onlardan biri olmadan, onlara evrimleşmeden göçüp gitmek istiyorum bu diyarlardan ben. Mide bulantılarımı ve çelişkilerimi de yanıma alarak gitmeyi ve küçümsedikleri nokta(ları)mın en güçlü yan(lar)ım olmasını diliyorum.
Birileri hayalleri mi gerçekleştiriyordu?
Posted via Blogaway
Empati denen şeyin varlığını bile bilmek istemezdim. Onsuz da yaşanabildiğini görüyorum çünkü. Onsuz yaşayan ama dile pelesenk olmuş "Anlıyorum"larla bu -sözde- eksikliği gidermeye çalışan insanlar görüyorum. Ve ne yazık ki ben o insanları da "anlıyorum". Anlamak istemediğim halde hem de... Hayatımda böylesine anlayışsız olmayı dilememiştim hiç. Birkaç gün öncesine kadar empatinin okullarda ders olarak okutulması gerektiğini savunuyordum oysa.
Kalp kırmaktan korkmayanlardan olmayı dilerdim ya da. Hazır cevap olamamanın tek sebebi budur belki? İki düşünüp bir konuşmaya çalışırken hazır cevap olabilir mi kişi? Söyleyemediklerini pişmanlıklarına ekleyerek keşkelerle yaşayan biri?..
Kırdığımız yerden kırılacağız elbet. En güçlü zırhlarımız ve kuşandığımız silahlarımızla hiç ummadıkları yerden açtığımız derin yaraları iyileşmeyecekse birilerinin ve seslerindeki titreme, gözlerinden aka(maya)n damlalar nedeniyle zafer kazanmış edasıyla hareket edeceksek yine varsın biz zaferin keyfini sürelim bir süre daha. Kırdığımız kadar kırılırız nasıl olsa...
Onlardan biri olmadan, onlara evrimleşmeden göçüp gitmek istiyorum bu diyarlardan ben. Mide bulantılarımı ve çelişkilerimi de yanıma alarak gitmeyi ve küçümsedikleri nokta(ları)mın en güçlü yan(lar)ım olmasını diliyorum.
Birileri hayalleri mi gerçekleştiriyordu?
Posted via Blogaway